Ehli Sünnet Yolunun İman Öfkesi- İBDA Hareketi  
 
  İBDA/C Nedir, Ne Değildir? 17.07.2025 22:16 (UTC)
   
 

 
İBDA/C Nedir,  Ne Değildir?

-Ehl-i sünnet yolunun iman öfkesi (İBDA HAREKETİ)-


1986 yılında ilk İBDA büroları faaliyete geçti. İlk Bürolar bizzat Kumandanımız Salih Mirzabeyoğlu tarafından oluşturuldu. Bundan sonra Büro faaliyetleri kendi başına yürüdü. Bürolaşmayla beraber İBDA/C (cephesi) esprisi doğdu.

İBDA/C, "İBDA Fikriyatını benimseyen; hatası, sevabı ve mesuliyeti kendine âit, İBDA Mimarı'nın dışındaki faaliyetlerdir." Cepheleşme ve Bürolaşma ile, hiyerarşik olarak alt-üst ilişkisine aykırı tamamen orjinal bir teşkilatlanma modeli ortaya konuldu. Bu modelde, klasik emir-komuta zinciri yok. İBDA'ya gönül vermiş her cephe, merkezden emir almadan, İBDA ruh ve anlayışıyla hareket etmekte; bu sistemin eşya ve hâdiselere tatbiki için mücadele vermektedir. Tek kişi cephe ve büro olabileceği gibi her İbdacı, mizaç ve hususiyetlerinde yakınlık kurduğu kişilerle cephe veya büro kuracak, istediği ve ilgi duyduğu faaliyet sahasına sarkacaktır.

İBDA/C'ılar şu ilkeye sahibtir: "GEREKTİĞİ YERDE GEREKENİ YAPMAK." İBDA ruh ve anlayışını kazandıktan sonra gerektiği yerde gerekeni yapmayı İBDA cepheleri takdir ve tatbik edeceklerdir. Bu; merkezi arayıp emir alma, toplanıp karar verme...vs. işlemlerine gerek duymayan, seyyaliyeti ve dinamizmi olan bir teşkilat modelidir. Adem-i merkeziyetçi görünümde; fakat en merkeziyetçi sistemden daha sağlıklı ve merkeze daha bağlı bir sistem. Ruh birliği ile sağlanan duygu ve düşünce beraberliği, hiçbir haberleşmenin elde edemeyeceği bir sür'ati ve yöntemi sağlamakta; merkeziyetçi teşkilatlardan daha hızlı ve yapıcı bir model oluşturmaktadır.

Herkes bulunduğu yerde kimseden emir almayı beklemeden İbda'ya uygun iş ve faaliyette bulunur. İBDA'dan ne anladığını ortaya koyar; gereken tavrı göstermeye kendini vazifeli addeder. Her İBDA/C'ı, çapı ve ehliyeti kadar İBDA'yı şahsiyetinde pırıldatmakta, sonsuza açık İBDA güzelliklerinden bir nebze yansıtmaktadır.

Cephelerin faaliyetlerinin doğruluğu yaptıkları işin İBDA ruh ve anlayışına uygunluğu ile ölçülür. İBDA'yı yansıttıkça müsbet, uzaklaştıkça menfî olarak değerlendirilir. Bir İBDA cephesi mensubunun yaptığı faaliyet sadece kendini bağlar. Eğer yaptığı faaliyet yanlış ise diğer İBDA cephelerini ve İBDA'yı bağlamaz. Yâni İBDA/C'ıların ortaya koyduğu yanlış bir hareket İBDA Fikriyatı'nı lekelemez... Böylelikle yanlış hareket ortaya koyan bir cepheye kızıp İBDA'ya karşı olma mazereti de ortadan kalkar.

Herbiri bağımsız hareket eden İBDA cepheleri isterlerse ortak faaliyetlerde bulunabilirler. Birbirine yakın cepheler ortak bazı hareketler yapar; birbirlerine takviye olurlar. Olmalıdırlar da... O zaman yapılan, Bürolar arası ortak faaliyet olur.

İBDA'nın bu teşkilatlanma ilkesine göre, Edirne'den Hakkari'ye kadar İBDA/C'ılar kurulmakta; bunların varlıklarını ilk etapta biz dahi duymamaktayız. Bu cepheler, kendi çevre ve imkânlarına göre İBDA'ya nasıl hizmet edeceklerini kendileri takdir edip faaliyet gösterecekler; yâni merkezin talimatını beklemeyeceklerdir. Bize gelen mektublardan pekçok yeni İBDA/C'ıların varlığını sevinerek öğrenmekteyiz. Bize mektub yazan ve faaliyetleriyle kendini duyuran İBDA/C'ılardan böylece haberdar olmaktayız. Buradan, haberimiz olan veya olmayan bütün İBDA/C'ılara şunları söylemek isteriz: Yayın organının elverdiği ölçüde gönüldaşlar arasında irtibatı sağlamayı ilke edinen Taraf Bürosu olarak haberlerinizi bekliyoruz. İBDA/C Taraf Bürosu olarak sizleri tanımasak bile, kardeşlerimiz olarak iyi, güzel, doğru yolunda elele olduğumuzu ifâde ederiz.

Büroların ve cephelerin kuruluş sebebi İBDA'dır. Herkes kendi gücü, imkân ve çevresiyle İBDA Fikriyatı'nı hayata tatbik kavgası içindedir. İBDA cephelerinin faaliyetleri İBDA olmayıp İBDA'dandır. İBDA Mimarı'nın bizzat yürüttüğü faaliyet İBDA olup; diğerleri kendi renk ve tonlarıyla İBDA/C'ılardır. İBDA ve İBDA/C farkını yayın faaliyetlerinde şöyle belirtebiliriz: İBDA, Gölge I, Eserleri, konferans ve röportajları vs... İBDA/C'ılar ise: Tavır, Öfke, Karar, Elif, Oluş, Ak-Doğuş, Ak-Zuhur, Taraf vs...

Hayatın her şubesi, hukuk, siyaset, idare, iktisad, sanat vs. İBDA/C'ıların faaliyet sahasıdır. Yeryüzü fetih ve sirayet sahamızdır. Allah'ın halifesi misyonu bunu gerektirir. İBDA/C'ılar her sahada müesseseleşmek, ihtisaslaşmak durumundadır. İBDA Fikriyatı'ndan aldığı ipuçlarla parça mevzulara yönelebilmeli, çözümler üretebilmeli, yöneldiği mevzularda her yanlışın yerine doğrusunu gösterebilmeli ve aksiyonunu ortaya koyabilmelidir. Her saha İBDA'nın fetih sahası olduğu gibi; kendi çarşafımıza bütün dünya irfan yemişlerini silkeleyebilmek de diyalektiğimizin hususiyetidir. "Hikmet mü'minin yitik malıdır" ölçüsü (anlayışı) içinde, her güzel ve doğru bizim öz malımızdır... Dışımızdakiler bile bizim diyalektiğimizin tersinden doğrulayıcısıdır. Dolayısıyla dışımızdakilerin eylemlerini bile kendi kâr hanemize devşirme bünyesine sahibiz.

İBDA/C'ılar müesseseleşip, ihtisaslaşmayı, yeni bir müesseseyi çekirdekten kurarak sağlayacağı gibi; mevcud müessese, dernek, cemaat, sanat, ilim vs. çevrelerini kendi hasrı içine alarak da yapabilirler. İhtisas sahalarında emeklerini ortaya koyan müslümanları, bütün sistem olan İBDA diyalektiğiyle bağlantılarını göstererek devşirebilirler. Dolayısıyla mevcut müslümanların verimlerini de bir sisteme bağlayarak, bütünle ilgisiz parça mevzularda kaybolup gitmelerini önlemiş olurlar. Hem İBDA'ya fayda, hem o müslümanların emeğine fayda... Şöyle bir misâl verebiliriz: Said-i Nursî İBDA'nın hasrı içindedir; İBDA'nın militan çizgisindedir. Said-i Nursî'nin özlediği gençliğe İBDA gençliği adaydır. Said-i Nursî bizden, biz de ondanız.

İBDA/C'ılar legal mi, illegal mi? Bir kere şunu peşinen belirtelim:
İBDA legal bir harekettir. Salih Mirzabeyoğlu ve İBDA Fikriyatı ortadadır. Halka ve gençliğe sirayet edici bir fikriyattır. Halka ve gençliğe sirayet edecek, hayatın bütün şubelerini kuşatacak, ihtisaslaşacak, müesseseleşecek bir hareket legal olmak zorundadır. İBDA/C'ılara gelince... İBDA/C'ılar de yukarıda saydıklarımızı yapmaya talib olduklarına göre çoğu legaldir. Zaten izâh ettiğimiz gibi cepheler tamamen bağımsız birimlerdir. Kendi başlarına hareket ederler. İki kişi bir araya gelip illegal bir cephe dahi kursa bu diğer cepheleri bağlamaz. Cemiyetin içinde ve açıkta faaliyetlerini sürdüren çoğu İBDA/C'ılar faaliyetlerine sınırlama getirildiği zaman yeraltına inebilme özelliği taşır...

Dev-Sol ve PKK illegal örgütler olup; açıkta ve kanun önünde herhangi bir teşkilatı, tabelası, adresi, temsil eden kişisi yoktur. Halbuki İBDA cepheleri mensubları açıkta ve kanun önünde faaliyetlerini yürütürler. Polis takibine maruz kalsalar, hapise düşseler dahi çekinmeden "İbdacıyım" derler. İBDA/C'ılardan birinin veya birkaçının yasadışı eylem yapmaları dahi bu durumu değiştirmez. Bir kişi dahi İBDA/C oluşturup illegal faaliyetlerde bulunabilir. Bunun bütün zümreyi bağlamayacağı aklen ve hukuken meydandadır. Meselâ: Bir veya bir kaç kişi bir araya gelip, belirledikleri bir hedefi öldürüp yanına İBDA/C imzalı bir bildiri bırakabilirler. Böyle bir eylem sadece yapanlara âittir. Diğer İBDA/C'ıları ve İBDA'yı bağlamaz. Hukuken bu böyledir. Polis ne kadar operasyon düzenlerse düzenlesin, her cephenin faaliyeti müstakil olduğu ve birinin yaptığından diğerinin haberi olmadığı için birşey elde edemeyecektir.

Cephe ve Büro esprisi aynı zamanda kişinin hürriyetini tanımasını da sağlar. İBDA'ya bağlandıktan sonra hayatın çok geniş sahalarında at koşturma imkânı verir: Şahsiyetleri ezmeden, bilakis tekamül ettirerek. Cepheleşme ve bürolaşmada şahsiyet, asâlet ve hürriyet vardır.

İBDA'nın dünya görüşü ruhçu olduğu gibi, teşkilatlanmasındaki asıl bağ ruhçuluğun tezahürüdür. Teşkilat ve kadro hususiyetimizin ruhunu belirten, Başkumandanımız'ın şu sözlerini verelim:

"Biz su gibi bir keyfiyetin malikiyiz; buhar oluruz, buz oluruz... Fikirse fikir, kavgaysa kavga; her şartta geçerli bir hassaya sahibiz..." (Salih Mirzabeyoğlu)

Panik operasyonu olarak nitelediğimiz İBDA/C operasyonu 13 ay önce oldu. Bu operasyon sonunda herkes İBDA'nın çökmesini beklerken, İBDA'nın devasa adımlarla yürüyüşü görüldü. Bu yürüyüş karşısında polis çaresiz; sessiz kalsa olmuyor; yeni bir İBDA/C operasyonu düzenlese eskisinin sonuçları ortada... CIA de MİT'e yol gösteremiyor, şaşkın...

İBDA/C'ıların bir faydası da "tabiî ayıklama bünyesi" oluşturması... Cephe esprisi içinde herkes yaptığı işle vardır; ortada gezinmek yok. Cepheler faaliyetleriyle tanınır. Böylece "iş yapan kim, İBDA orada" anlayışı hâkim olur. İş yapanla yapmayan açıkça ayırdedilir. Cephe, ortaya iş ve faaliyet koymayla oluşur. "Otomobil; zatiyle hareketli" davası cephe esprisidir.

İBDA/C'ılar, aynı davada mizaç farklılıkları gibi sebeblerle değişik renk ve tondaki görüntülerdir. Cepheler ayrılık olmayıp; bir resimde komposizyonu tamamlayan değişik renk ve tonlar gibidir... Değişik yerlerdeki öğrenci, öğretmen, işçi, memur, esnaf, işadamı, bürokrat, ilim ve sanat adamları, milletvekili, vs. İBDA cephelerinden birer cephe olabilirler. Toplumun her kesimi cepheleşmeye dahildir.

İBDA/C'nin bir faydası da; her cephe bağımsız hareket ettiği ve faaliyetleri hatası ve sevabıyla sadece kendini bağladığı için, hukukî zeminde bir cephenin yaptığı kanunsuz hareketten dolayı zümrenin suçlanmasını önlemektir. Aynı zamanda çorap söküğü gibi çözüldüğünü gördüğümüz sol örgütlere benzemeyen; bir cephenin yaptığından öbür cephenin haberi olmasına imkân tanımayan bir teşkilatlanma modelidir. Devlet destekli kontgerillanın yapacağı provokasyonları da tesirsiz hâle getiricidir. Bu yüzden Kumandanımız: "Provakasyonlar bile bize yarıyor" der. Bizim diyalektiğimiz ve teşkilatlanma modelimizin hususiyetinden dolayı, bize provokasyon yapanlar provokasyona gelir.

"İSLÂMi ŞERİATÇI CİHAD ÖRGÜTÜ: İBDA/C"

Resmî makamlar nezdinde bir İBDA/C terör örgütünün adı geçiyor. Gazeteler artık rahatça terör örgütleri listesine İBDA/C'yi de alıyor ve haber kaynağı olarak İstanbul Valiliği'ni gösteriyorlar.

Onbirinci sayımızda, Milliyet gazetesinde yayınlanan bu tür bir haberi tekzib etmiştik. Aynı haber, aynı "18 terör örgütü listesi", bu sefer de Cumhuriyet gazetesinde yayınlandı. Dahası, Hürriyet gazetesi de terör örgütlerinden ele geçirilen silâhlar üzerine yaptığı bir haberde, İBDA/C örgütünden de 13 adet silâha el konulduğunu yazıyor. Hürriyet'in belirtmediği kaynağı mı haberi böyle geçti, yoksa kasıtlı bir değişiklik mi bilemiyoruz; ama bu gazetenin daha önce de İBDA/C için, "bölücü örgüt" tâbirini kullandığını hatırlarsak (Kürt politikamıza atfen), ısrarla bizi arenaya davet ettiği sonucunu çıkarabiliriz. Düşmana verdiğimiz silâh sayısı dörttür ve bu sefer "öyle" olmaz cevabımız!

İlle bir İBDA/C terör örgütü görülmek veya "gösterilmek" mi isteniyor? Bizim için mahzuru yok; görülebilir ve gösterilebilir de... Kaldı ki, şimdiye kadar hiçbir profesyonel terör eylemi bu adla üstlenilmiş değil. Şu sebebten bu sebebten üsrlenilebilir de...

NEDİR O HALDE İBDA/C?

Mevzu itibarı kestirme tarifi ile İBDA bir fikir mihrakı olduğuna göre, İBDA/C bu mihraka gönül vermiş bir takım kuruluşların nisbet adıdır. Açıkçası İBDA'ya muhatab zümrelerin fikir örgütlenmeleridir. Fakat sözkonusu fikir, bazı grupların "terör örgütü" oluşturmalarına ilhâm verirmiş, bazılarını "kurtarılmış bölge" faaliyetlerine sevkedermiş; burası doğrudan doğruya fikri ilgilendirmez: Külliyat boyunca, "şurasını kundaklayacaksınız ve İBDA/C imzalı bildiri bırakacaksınız!" gibi bir ibareye rastlanmadığı hâlde, adam "öyle" ilhâm alıyorsa, bu diğer İBDA/C bürolarını bağlıyor olamaz.

"Kıvırmadan" söyleyelim: Biz bir İBDA/C Cihad örgütünün varlığını doğrulayamayacağız. Resmî kaynaklara bile geçtiğine göre, yalanlayamayacağız da...

www.yeniakademya.org
 
  Sitemizin İçeriği
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  Saat-Radyo Bahrulirfan
patrocinado por: <a href="http://www.wikizapping.com" _fcksavedurl="http://www.wikizapping.com" _fcksavedurl="http://www.wikizapping.com">videos</a> <a href="http://www.wikifotos.es" _fcksavedurl="http://www.wikifotos.es" _fcksavedurl="http://www.wikifotos.es">fotos</a> <a href="http://www.planetanuncios.com/es/%20%20categorias/lst/35/motor" _fcksavedurl="http://www.planetanuncios.com/es/%20%20categorias/lst/35/motor" _fcksavedurl="http://www.planetanuncios.com/es/%20%20categorias/lst/35/motor"> coches</a>

  Gazeteler

  AKP Gerçeği
  Bir Ayet
"Aranızda Hayra (İslam'a) Davet Eden, Marufu Emreden ve Münkerden Nehyeden Bir Ümmet (Topluluk) Cemaat Bulunsun. İşte Onlar Kurtuluşa Erenlerdir." (Ali İmran-104) İşte Ey Müslüman! İBDA Hareketinin Yaptığı da Aynen Ayette Buyrulduğu Gibidir. Bizim Asıl Amacımız, İnsanları En Doğru Yol Olan Ehl-i Sünnet Yoluna Çağırmaktan Başka Bir Şey Değildir. Onun İçin Sakın İBDA Cephesi Hakkında Kötü Düşünme, Bizi Araştır Ondan Sonra Yorum Yap. İyi ve Sağlıklı Düşün!
  Bir Hadis
"Öyle Bir Zaman Gelecek ki, emr-i bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-münker (İyiliği Emredip Kötülükten Sakındırma) Terkedilecektir."
-Hadiste Buyrulduğu Gibi Gerçekten de Bu Olay Gerçekleşmiştir. Çünkü Bu Olay, Kıyamet Alametidir. Ama İBDA Hareketi ve Diğer İslami Topluluklar Bu Görevi Devam Ettirmektedirler. Allah Bunların Hepsinden Razı Olsun İnşaallah!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol